Çimentonun tarihi incelenirse pek çok yapılarda su ilavesi ile sertleşen bağlayıcı maddeler kullanıldığı görülür. Romalılar, suyollarını, öğütülmüş tuğla parçalarına sönmüş kireç katarak elde ettikleri harçlarla ( horasan harcı ) yapmışlardır. Ülkemizdeki pek çok cami, köprü, kale ve sur gibi yapılarda bu cins harç kullanıldığı bilinmektedir
Çimento, su ile karıştırılıp hamur haline getirildikten sonra gerek havada, gerekse su içinde yavaş sertleşerek, yapay taş haline gelebilen bağlayıcı bir malzemedir
Çimentonun üretiminde önce uygun miktarlarda kireç, silis, alümin ve demir oksit içeren kil ve kalker gibi hammaddeler, öğütülür ve belirli oranlarda karıştırılarak döner fırında 1450 °C ile 1650 °C’ ye kadar pişirilirler. Fırından çıkan gri renkteki fındık veya bilye büyüklüğündeki malzemeye “ klinker ” denir. Klinker, soğutulur ve sonra öğütülür. Bu öğütme işlemi sırasında klinkere, çimentonun katılaşma ( priz ) süresini ayarlamak için alçı taşı katılır. Böylece çimento adı verilen bağlayıcı malzeme elde edilir. Çimento, piyasada torba çimento veya dökme çimento olarak bulunur.
Çimento, su ile temas ettiği zaman reaksiyona başlayarak sertleşme sürecine girer. Bu süreç ( priz başlama ), belirli sınırlar içinde bulunmalıdır. Standart ve şartnameler bu sınırlamayı, priz başlama için en fazla 1 saat, priz sonu için en fazla 10 saat olarak belirtmişlerdir. Eğer sertleşme çok süratli olursa yani 1 saatten önce başlarsa taze betonun taşınmasında ve döküleceği yere yerleştirilmesinde oldukça güçlük çekilir. Eğer sertleşme çok geç olursa; istenilen zamanda beton dayanımını kazanamaz, kalıp sökme süresi gecikir ve hava şartlarından olumsuz etkilenir
Çimento
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder